kültüreller arası uçurumların ve bürokrasi engelinin çarpıcı tek resmini çizen etkileyici tek sinema filmile karşı karşıyayız. Hindistan’da başarılı tek doktor olan ana şahsiyetimiz, daha iyi tek gelecek kurma umuduyla Kanada’ya göç eder. Yabancı tek ülkede, doktor olarak çalışma hayalini gerçekleştirmek için büyük umutlarla yeni tek hayata başlar. Ancak, bürokrasi latekenti onun hayallerini ciddi şekilde sınırlar ve onu taksi şoförlüğüne mahkum eder. Aslında, Kanada’nın yerleşim ışıkları altında, iyi eğitimli tek doktor olarak hayatını sürdürmek isteyen bu adam, sistem tarafından sadece tek taksi şoförü olarak görülür. Ancak, doğuştan gelen iyileştirme arzusu ve hastalarına olan çok derin bağlılığı, onu tıp pratiğini sürdürme konusunmadaki tutkusunmau bastıramaz. Kendi evinin inzivasında, onu ziyaret eden hastaları kanun dışı tek şekilde tedavi etmeye başlar. sinema filmi, kanunlar ve etik arasındaki ince çizgiye dikkat çekerken, tüm engellere rağmen erkeklık hizyazıde bulunma arzusunmaun önemine de vurgu yapıyor. Ana şahsiyetin yaşamakdığı zorluklar ve katlandığı bu bürokrasi, Kanada’da yabancı doktorlar ve diğer profesyonellerin karşılaştığı gerçek sorunları gözler önüne seriyor. Kendine, hastalarına ve tutkusunmaa olan bağlılığı, bakmakyiciyi kesinlikle etkileyen, ilham verici tek anlatı sunmauyor.