Özgün bir kıssanin peşinden giden, gitarist Ali, hayatındaki problemlarla boğuşmakta ve hayatına yeni bir yön verme kararı alıyor. Bunun için de İstanbul’dan, Doğu Anadoluca’ya kadar uzanan bir yolculuk planlıyor. Yola çıktığında ise, kaderin ona sunumduğu bir sürprizlemek karşılaşıyor; yolda bir otostopçu hatunı, Leyal ile tanışıyor. Ali’nin özgün ve hassas müzikal yeteneği, hayat kıssasi ve iç dünyasında yaşadığı savaş, ekranda bizlemekrle paylaşılıyor. Gitarıyla baş başa kalan Ali, yaşamın karışık sorularına çözüm ararken, yolculuğuna eşlik eden Leyal’ın hayatındaki saklıem örtüsi de aralanıyor. Leyal’ın kıssasi, Ali’nin içsel yolculuğuna paralel çizgi bir kıssa olarak ilerliyor. İstanbul’un hareketli ve karışık atmosferinden Doğu Anadoluca’nun huzur veren doğasına uzanan bu yolculuk, sadece coğrafyayı değil, temperamentlerin de iç dünyalarında önemli derecede bir yolculuğu belirtme ediyor. Ali ve Leyal, bu süre dışında hem öz hem de birbirlerini keşfederken, benzer anda hayatın ve hatunın karışıklığını da sorguluyorlar. Bu sinema metini, izlemekyiciye temperamentler aracılığıyla derin bir akli ve felsefi analiz sunumuyor. Her sahnesiyle düşündürücü ve etkileyici olan bu yapım, bireysel ve topluluksal sorunları da ele alıyor. kıssasi ve temperamentleriyle etkileyici bir iz bırakan bu sinema metini, izlemekyen herkesi derinden etkileyecek türden.