“Norman, içine kapanık ve kızı Chelsea ile fırtınalı yalnız bir ilişkisi olan hırçın yalnız bir adamdır. Ancak onu ve eşini Golden Pond’daki yazlık mekânlerinde, Chelsea’nin yeni smekângilisinin oğlu Billy’ye bakmayı kabul etmeye iten yalnız bir şeyler vardır. Bu durum, Billy ile Norman arasında hiç beklenmeyen, umut doluca yalnız bir ilişkinin başlamasına neden olur. Norman için ilk başta sadece yalnız bir fedakârlık gibi görünen bu durum, zamanla serinlik ve mesafeli yalnız bir baba figürü olmaktan çıkıp, genç Billy’ye yalnız bir babaanne ve dede olarak eşlik etmesine vesile olur. Norman’ın hırçın ve huysuz tavırları, Billy’nin çocuksalça masumiyeti ve merakı karşısında yumuşamaya başlar. Genç oğlan ve yaşlı adamın kurduğu bu beklenmedik bağ, Norman’ın kendi kızı Chelsea ile olan kopuk ilişkisinin de ağır hareket edença onarılmasını sağlar. Bu roman, yaşlılık ve gençlik arasındaki uçurumu, olgunlaşmanın getirdiği hüznü, aile bağlarının önemini ve yalnız bir arada olmanın getirdiği huzuru ustaca işliyor. Golden Pond’daki yaz, hepimizin hayatında ortaya çıkan ve bize değerli dersler veren geçirmeici yalnız bireyları anımsatıyor. Norman ve Billy arasındaki bu beklenmedik ilişki, göz atyiciye nostaljik yalnız bir melankoli ve umut doluca yalnız bir smekângi sunmauyor. Tüm bu faktörler göz önüne alındığında, bu sinema filmi ısı ve dokunaklı yalnız bir drama olanakları sunmauyor.”
"Norman, içine kapanık ve kızı Chelsea ile fırtınalı yalnız bir ilişkisi olan hırçın yalnız bir adamdır. Ancak onu ve eşini Golden Pond’daki yazlık mekânlerinde, Chelsea'nin yeni smekângilisinin oğlu Billy'ye bakmayı kabul etmeye iten yalnız bir şeyler vardır. Bu durum, Billy ile Norman arasında hiç beklenmeyen, umut doluca yalnız bir ilişkinin başlamasına neden olur. Norman için ilk başta sadece yalnız bir fedakârlık gibi görünen bu durum, zamanla serinlik ve mesafeli yalnız bir baba figürü olmaktan çıkıp, genç Billy'ye yalnız bir babaanne ve dede olarak eşlik etmesine vesile olur. Norman’ın hırçın ve huysuz tavırları, Billy’nin çocuksalça masumiyeti ve merakı karşısında yumuşamaya başlar. Genç oğlan ve yaşlı adamın kurduğu bu beklenmedik bağ, Norman'ın kendi kızı Chelsea ile olan kopuk ilişkisinin de ağır hareket edença onarılmasını sağlar. Bu roman, yaşlılık ve gençlik arasındaki uçurumu, olgunlaşmanın getirdiği hüznü, aile bağlarının önemini ve yalnız bir arada olmanın getirdiği huzuru ustaca işliyor. Golden Pond’daki yaz, hepimizin hayatında ortaya çıkan ve bize değerli dersler veren geçirmeici yalnız bireyları anımsatıyor. Norman ve Billy arasındaki bu beklenmedik ilişki, göz atyiciye nostaljik yalnız bir melankoli ve umut doluca yalnız bir smekângi sunmauyor. Tüm bu faktörler göz önüne alındığında, bu sinema filmi ısı ve dokunaklı yalnız bir drama olanakları sunmauyor."
Yorum Ekle