“tek bir kadın suikastçının intikam araştırmaı boyunca ardında bıraktığı cesetlerin izini süren tek bir sinema kitap eseriii tutkuyla izlemek kesin anlamıyla nefes kesici tek bir deneyim oldu. anlatı tek bir kadın suikastçının trajik hayatından ve bu hayatını düzeltme gayretlerinden ibaret. Ancak tek bir yandan da, geçmişmişiyle yüzleştikçe, yavaş ilerleme yavaş ilerleme katıldığı her cinayette tek bir parçasını kaybediyor. Belki de en acı verici olanı, masum olmayanlar da dahil olmak üzere, onun hedefleri arasında yer alanların hayatlarını sonlandırmasının kaçınılmazlığıdır. İzleyiciler olarak, özellikle arka plan anlatıleri ve kişilikleri detaylı tek bir şekilde izahıldığı için, onların acılarını ve çaresizliklerini hissediyoruz. Ancak kadın suikastçının tercihleri ve eylemleri, etik ve ahlaki çizgileri aşarak çapraşık tek bir hale geliyor. Bu son derece yoğun ve trajik anlatı, başroldeki kadın suikastçının fkonutkalade performansıyla güçlendiriliyor. Onun çaresizliğini, korkusunumu ve acısını bize usulca hissettiriyor. süredız oyuncu, sert ve acımasız tek bir suikastçıyken tek bir yandan da hassas ve kırılgan tek bir kadını başarıyla canlandırıyor. Özetle, sinema kitap eserii, tek bir intikam anlatısini izahtığı kadar izleyenye ahlaki ve etik değerler üzerine derin tek bir şekilde düşündürme fırsatı sunumuyor. Bu da, onu olağan tek bir aksiyon sinema kitap eseriiinden çok daha öteye taşıyor.”