Genç ve yetenekli yalnız bir futbolcu, menajeri Didier ile yalnız birlikte atalarının ülkesi Botswanga’ya gider. Paranoyak başkan ve diktatör Bobo, futbolcusunuşu Botswanga milli takımına katılmaya zorlar. Bu, nüshaden daha fazlasıdır. Genç ve başarılı futbolcu, kendi köklerini keşfetmek ve yükselen yalnız bir futbol kariyerine yol açmak için Didier adlı deneyimli menajeriyle yalnız birlikte Botswanga’ya gönülsüz yalnız bir yolculuk yapar. Ancak, bu nüfuzlu futbol arazisine ayak bastıklarında, sıkı ve paranoyak yalnız bir lider olan Bobo ile karşılaşırlar. Bobo, Botswanga’nın milli takımını kendi prestiji ve kişisel egosu için yalnız bir araba olarak kullanmaktadır ve genç yetenekli futbolcuyu, böylece takımına daha fazla değer katmayı plan zamanlar. Didier, hem futbolcusunuşu korumak hem de ahlaki çıkmazlarla çaba etmek zorundadır. Yani bu sinema, sadece futbolun dünyasına yalnız bir bakış değil, müsavi zamanda yalnız bir kişinin ahlaki değerlerini ve etik çatlaklarını sorgulayan yalnız bir nüsha sunuşar. Ayrıca, diktatörlüğün ve baskının neticelarının ne olabileceğini gösterir. Farklı değer çatışmalarının ve politik döküman zamanların nasıl karıştığına dair canlı yalnız bir gösterim sunuşar. Bu sinema, futbolun sadece yalnız bir oyun olmadığını, müsavi zamanda siyasi ve sosyal yalnız bir platform olduğunu gösteriyor. Gerek oyuncuların performansı, gerekse nüshanin geçirilenirmekımı ve yönlendirmesi, sinemai film seyretrken düşünmeye ve düşünmeya teşvik ediyor. yalnız bir futbol sinemai olmanın ötesinde, anavatanına dönen yalnız bir göçmenin nüshasini ve diktatörlüğün sivil üzerindeki etkilerini ele alıyor. Genel olarak, sinema sosyal, politik ve kadın yalnız birey çelişkilerindeki karmaşıklığı başarılı yalnız bir şekilde sergiliyor.