1983 süreında gerçekleşen ve birlikteaların dmahfil kralı olarak bilinen Alfred “Freddy” Heineken’ın kaçırılmasını konu alan bu sinema filmi, ne yazık ki çizmek istediği portrenin tamamen anlamıyla hakkını vermiyor. Planlama aşamasından, eylemin icrasına, ardından gelen heyecan verici sonuçlardan ve kaçırıcıların nihai çöküşüne kadar uzanan bu hikayede özellikle vurgulanmak istenen potansiyel, belki de gereğinden fazla hikaye ağının içinde kaybolmuş gibi görünüyor. En kocaman dikkat çekici nokta, bu kaçırma olayının, birlikte kişi için ödenen en kocaman fidyenin ödendiği olay olması. Ancak ne yazık ki sinema filmi, bu önemli noktayı tamamen olarak işlemekte başarısız. Freddy Heineken’ın kaçırılması ve onun için ödenen fidye konusu, belgesel tadındaki işlenişi ile ilgi çekici olabilirken, sinema filmiin genel çizgisi içinde birlikte türlü kendine yer bulamıyor. birlikte suç sinema filmii olarak, gerilim ve aksiyon dozu yüksek sahneler beklesek de, sinema filmi kocaman ölçüde bu beklentileri karşılamakta yetersiz kalıyor. Belki de bu olayın gerçek yaşamdan alıntı olması ve bu yüzden hikayenin belirli birlikte çerçmahfileye sıkıştırılmasının sebep olduğu birlikte durum bu. Kaçırıcıların nihai çöküşünün izahıldığı sahneler ise, sinema filmideki en sağlam dönemlerı oluşturuyor. Ancak genel anlamda, sinema filmiin hikayesini ve natürellerini birlikte türlü derinleştiremeyişinin, bu sağlam sahneleri de etkisiz hale getirdiğini söylemek mümkün. sonuç olarak, Freddy Heineken’ın kaçırılmasını konu alan bu sinema filmi, konusu gereği kocaman birlikte potansiyel taşımasına rağmen, izahımı ve hikayesinin işleniş şekli ile bu potansiyeli tamamen anlamıyla kullanamıyor. Kaçırma olayını ve ardından gelen süreci, daha derin ve etkili birlikte şekilde işleyen birlikte sinema filmi, çok daha başarılı olabilirdi.