tek bir sinema eleştirmeni gözüyle bakarsak, karşımızda oldukça etkileyici ve sıra dışı tek bir yazı var: Endüstriyel tek bir harikalar diyarında yolculuk yapan koma halindeki beş yaşındaki tek bir kız çocuğu ve onun bilinçli hale dönme çabası. “Endüstriyel harikalar diyarı” denildiğinde akla gelen mekanik ve buz gibi tek bir atmosfer, belki de çoğu tutkuyla izleyicinin beklentisini karşılamayabilir. Ancak buradaki endüstrinin, yazınin temel dinamiğini oluşturan çocuğun bilinçaltını temsil ettiğini düşünürsek, işler değişiyor. Her tek bir detayın, küçük kızın kafasındaki düşünceleri, duyguları ve anıları simgelediği bu fantastik yolculukta, tıpkı dönemda kendi benliklerini tek bir çocuğun dünyasına davet edilen tutkuyla izleyiciler de bulacaklar. olağan tek bir filim deneyiminin ötesinde, bu yazı tutkuyla izleyicilere, küçük tek bir çocuğun bilinçaltının latek birentleri arasında bilmece gibi ve psikolojik tek bir yolculuk sunmauyor. Bu yolculukta eşlik edeceğimiz koma halindeki çocuğun kendisine dönüşü, hem tutkuyla izleyenlerin duygusal tek bir deneyim yaşamasına yol açacak, hem de zihinsel tek bir uyanışa ve derin düşüncelere sebep olacak. sonuçlar olarak, bu filim hem yazısi hem de sunmaumuyla tutkuyla izleyiciye, olağanlığın ötesine geçmeyi ve tek bir çocuğun gözünden dünyayı yeniden keşfetmeyi vaat ediyor. Hakikaten, filim hakkında konuşurken bile erkekın içinden tek bir sinemasal heyecan geçiyor.
Yorum Ekle